2015 Yılından NE'ler Bekliyorum?

Severek takip ettiğim, şu sıralar bebişini kucağına almayı bekleyen BEYAZ SIR 

teee bi vakitler beni böyle tatlı bi mim'e davet etmişti. 

Yapmak bu güne kısmet oldu. 

İyi ki de şimdi yapıyorum, çünkü o sıralar hayattan pek bir beklentim yoktu.

Tam anlamıyla sıkılmaktan bile sıkıldığım bir dönemdeydim.

Şu an ise aşağıya bir sürü madde sıralayabilirim...

Eee hadi başlayalım o zaman...

TAKICAM YÜZÜĞÜ...

2015'e adım atacağımız Ocak ayının ilk haftalarında, Allah'ın izniyle mutluluğa doğru bir adım atıp

sevdiceğimle sözleneceğiz... 

Parmağımızda ömür boyu taşımalık (bize göre) dünyanın en güzel yüzüğünü takıcaz...

(çekemeyen kenafir gözlülerin gözü çıksın... çok aminnn)

Üstteki parantez üretim hatası insanlara gelsin... Hepiniz alınmayın lütfen biliyo onlar kendilerini:)

NİŞAN DA 2015'DE...

Söz olur da nişan olmadan olur mu? 

O da 2015'in sıcak aylarından birinde gerçekleşecek kısmetse...

Bu konuda da 2015'den huzurlu bir süreç bekliyorum...

Her ne kadar sevdiceğimin annesi de kendi annem de uyumlu bir insan olsa da 

Allah şeytana fırsat vermesin.

Her şeyin usulünce, huzurla gerçekleşmesini diliyorum...

AÖF DE UNUTULMADI...

Her ne kadar okulu bitirdim ders yok tasa yok modunda dolaşıyor olsam da,

Benim kabullenmek istemediğim görmezden geldiğim bir AÖF var...

Açıktan okuduğum Uluslararası İlişkiler'in sınavlarını kazasız belasız geçmek istiyorum.

Ders çalışmadan geçebilirsem tabi... Olsun umut dünyası...

DAHA FAZLA KİTAP...

İşe başlamamdan dolayı şu sıralar elimde okunmayı bekleyen iki adet kitabım var...

Okunmayı beklemelerinin tek sebebi ise benim vakit bulamıyor olmam.

2015'de daha fazla kitap okuyabilmeyi ümit ediyorum.

O FAZLALIKLAR GİDECEK...

Tüm bu yukarıda saydığım söz, nişan törenlerimde... 

kıyafetlerimin içinde tombul bir ördek gibi salınmamak için,

kilolara savaş açılacak, çikolata yenmeyecek (sevdiceğim senin için nelerden vazgeçtim gör bak)... 

o kilolar gidecek...

Böylelikle kıyafetlerimin içinde bir kuğu gibi süzüleceğimi umut ediyorum. 

Gitmezse de "yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı" öz deyişini kullanır 

kendimi de paşa paşa teselli etmesini bilirim.

Aslında daha sayılacak o kadar çok şey var ki... Ama en baştakiler bunlardı. Yazdım gitti.

İş dolayısıyla bütün gün tren çarpmışa döndüğüm için,

eve geldiğimle yattığım bir oluyor...  Blogumu da ihmal ediyorum farkındayım ama 

illa ki her şey yerine oturunca bloguma fazlaca zaman ayırırım.

Yazamadığım zamanlarda ise genelde INSTAGRAM da kafa ütülüyorum :)

(pembeli alana tık tık)

beni özlerseniz oradayım yani... Buyrun gelin takılalım hep berabercene...

Bu güzel mim'i de yazımı okuyan herkes yapsın.

Sonra bana haber verin gelip okuyayım :) 

Sevgiyle kalın...