Gitmedim, Buralardayım... Hem de düğün hazırlıklarıyla :)

                                                                             

        Pek sevgili, değerli blogger ahalisi... Ablalarım, kardeşlerim...

Belkii bir bilemedin iki kişinin aklına gelmişimdir; '' ya bizim bi Hanım Kız vardı nooldu ona?'' demissinizdir.(en azından ben öyle umuyorum)

Hanım Kız'ınız azıcık yuvadan uçtu :) Tabii ben epeydir yazmadığım için, beni diğer hesaplardan takip etmeyenler, ne haltlar karıştırdığımdan bir haberler... Hemeeen bi özet geçeyim ben size...

En son teee bilmem kaçıncı ayda yazmışım ''sözlenicem'' diye.

17 Ocak 2015 tarihinde Nişanlandım efenim :)

Sol tarafta görünenler de benim yüzükler. (görmemişin yüzüğü olmuş) Arkadan silüetler çıkmış ya, hah işte o beyazlı, siyahlı da biz. Akrabamızın düğününden. Neyse hiiç ayrıntıya giremicem. Elin Çinlisi benden mail beklerken ben oturdum bunu yazıyorum. O konuya hiiç girmiyorum.

Nerde kalmıştıık? Hehh işe Ocak ayında ilk adımı attık, aile arasında yüzükleri taktık. Aşağıdaki şaheserde de bizim yüzükleri göreceksiniz yine. 

(evet boyutlar aynı, 

ne münasebet onun eli küçük :P)

     Yüzüğüm taşlı gibi görünse de, o görünen yerler taş değil işleme. Biz söz yapıcaz diye yola çıktık, çünkü annem, 1 yıl geçmeden düğün yapmam demişti. Kiii onu da hallettik. Böylece bizim söz, oldu mu sana Nişan :) Ekim'de, 10/10/15 de düğünümüz var kısmetse :) (Tarihe not: 199 gün kaldı) 

Bunlar da, Söz'ümde, giydiğim kıyafetim ve aksesuarlarım.

Aklımda nasıl bir şey alacağım hakkında hiç bir fikir yoktu.

Alışverişe çıkınca ortaya böyle bir kombin çıktı.

Hoşuma da gitti :)

Şu gördüğünüz de benim yüzük yastığım :)

İnşallah, evimde bunu tıkıştırdığım köşelerin de resmini göstericem size :D 

   Ve gelelim büyük güne... İsteme ve söz aynı akşam oldu. Heyecandan elim ayağıma dolansa da en tatlı heyecanımı yaşadım diyebilirim :) Aşkıma tuzlu kahveyi de içirdim. Her ne kadar içmem dese de yarıya kadar lıkır lıkır içti :) Tam dibini görmeye yaklaşırken annem gidip elinden aldı. Eziyet etmeyecekmişiz damadına. (Hayır canım ne kıskanması) Bu arada benimle tuzlu kahve konusunda pazarlık yapmaya çalışan damat er kişisi, '' bak aşkıım tuzlu kahve içirirsen 1 hafta hasta yatarım suçu da senin kahveye atarım'' tehditleri savurmuştu :) Kuzumm gerçekten hasta oldu da yattı... :)

Yüzüklerimizi dedem taktı. Dualar edildi. Klasik fotoğraf çekimleri başladı derkeeen annem bana sarıldı hıçkıra hıçkıra ağladı. O an inanılmaz kötü olsam da şimdi tatlı bir anı :) Sevinç göz yaşlarını döktüü bitanemm :) 

Söz çiçeğim..

Çok sevdimm kendisini..

Heyecanla salonumun en cici köşesine koymayı bekliyorum.

Şimdilik anne evinde misafir :)

Son olarak da, 11 adet kırmızı gülümle yazımı bitireyim artık diyorum.

Keşke hep böyle kalabilselerdi,

maalesef kurudular ama Allah için güzel kuruttum.

Ters çevirip asınca çok güzel kuruyorlar :)

Vatana millete bu hayırlı bilgiyi de verdikten sonra, izninizi istiyorum.

Ara ara yazmaya çalışcam.

Varsa eğer düğün hazırlığıyla ilgili edinmek istediğiniz bilgi, yorum olarak yazın bana, taze taze bilgileri yazı halinde derleyip önünüze sereyim :)

Görüşmek üzereee :)